Tasarımda derinlik ve üç boyut yanılsaması denildiğinde akla ilk gelen optik sanattır (Op Art). Op Art; Victor Vasarely, Brigde Riley, Marina Apollonio, Ludwig Wilding, Michael Kidner, Antonio Asis, Aleksandar Smec, Arnold Alfred Schmidt gibi sanatçıların ön planda olduğu ve çalışmalar ürettiği 1960'lı yıllarda ortaya çıkan bir sanat akımı olarak isimlendirilir. Bu sanat akımındaki eserler; algısal kırılmalar yaratacak geometrik formların ve (her ne kadar siyah beyaz ağırlıklı olsa da) renklerin birlikte kullanılmasıyla soyutlaşır. Resimle ortaya çıkan bu akım; hızla değişen-gelişen teknoloji ve bilgisayarların tasarım hayatına girmesiyle dijitale kaydı. Op Art sanatında fotoğraftan da yararlanıldı. Resim, fotoğraf ya da dijital tasarım olarak yapılan ve yanılsatmayı hedefleyen bu görüntülere bakıldığında; insanda görsel bir etki yaratıp içine çeken bir algı oluşur. Sanatçı bu görüntülerin sadece tasarımlarda kendisini göstermediğini; su birikintilerindeki bozulmalarda, yağmur damlalarının yapısında ve cam yansımalarında uzun zamandır varlığını sürdürdüğünü söylemekte.
Dijitalin ve doğalın birleştirilmesi düşüncesinden yola çıkan sanatçı, var olan bazı soyut tasarımları arka plan görüntüsü yaparak günlük yaşamlarımızda sıklıkla kullandığımız içi su dolu bardaklarda yanılsamaların oluşmasını sağladı. Ayrıca sanatçı bu hibrit yaklaşımda, önceden var olan tasarımların sadece bir araç olarak geri planda kaldığını ve önemli olanın doğal nesnelerin yarattığı optik hareketlerin olduğunu vurguluyor. Fotoğrafik ve tasarımsal açıdan daima göz önünde olan; ancak dikkatlerden kaçan doğal illüzyonlara farkındalık yaratmayı amaçlayan sanatçı, kişisel sergisine "Doğal Göz Yanılsamaları" adını verdi. Sergide sunulan çalışmalarla izleyenlere fotoğrafta kadrajlama, kompozisyon, çeşitli grafik etkiler oluşturma, tasarım programlarıyla yapılan manipülasyonun fotoğrafı ve tasarımı bozmadan doğal bir şekilde nasıl kullanılacağı ve görsel okuryazarlık algılarını geliştirmeyi amaçlıyor. Dijitalin ve doğalın birleştirilmesi düşüncesinden yola çıkan sanatçı, var olan bazı soyut tasarımları arka plan görüntüsü yaparak günlük yaşamlarımızda sıklıkla kullandığımız içi su dolu bardaklarda yanılsamaların oluşmasını sağladı. Ayrıca sanatçı bu hibrit yaklaşımda, önceden var olan tasarımların sadece bir araç olarak geri planda kaldığını ve önemli olanın doğal nesnelerin yarattığı optik hareketlerin olduğunu vurguluyor.